Bu yazıyı 9 Ağustos'ta yazıyorum ama 26 Ağustos'ta yayınlayacağım. Büyük ihtimal üniversite tercihleri geçmiş olacak. Ama bu iki tarih arasında bu yazının okunacağını zaten sanmıyorum. Bu yazıyı yazmaktaki amacım, çevremdeki bir çok kişinin tercihler konusunda benim görüşlerimi alması. Başlığa gelecek olursam: Sadece ilgi çekmek için yazdım.
İlk olarak bölüm seçiminde nelere dikkat etmek lazım:
1. Sevdiğiniz bir alan olması lazım.
2. Mezuniyet sonrası ilerleyebileceğiniz bir bölüm olması lazım. Ön lisans bölümleri için iyi veya size uygun lisans bölümlerine geçiş imkanının olması lazım. Lisans sonrası yüksek lisans yapmayı da göz önünde bulundurun.
3. KPSS'de ataması çok, puanları düşük ve mümkünse az yerde olan bir bölüm olması lazım.
4. Özel sektörde iş imkanlarının fazla olması lazım.
5. Dersleri kolay olması lazım. Kolay değilse eğer sizin ilgi alanınız olması lazım ki okurken zorlanmayasınız.
6. Yurtdışında da çalışma alanları olması lazım. Global çapta aranan meslekler veya çok az kişinin yaptığı meslekler veya henüz yeni çıkmış mesleklere yönelin. Yurtdışı düşünürken şöyle düşünün: Ana diliniz gibi yabancı diliniz olmadan da yapabileceğiniz bir meslek olmalı ve diplomanızın gitmek istediğiniz ülkelerde de geçerliliği olmalı.
7. Bir meslek sahibi olabileceğiniz bölümlere öncelik verilmeli. Mesela bir işletme mezunu işletmeci mesleğine sahip olarak mezun olmaz. Ama bir ön lisans grafik tasarım mezunu grafiker olarak mezun olur.
Bunları göz önünde bulundurarak tercihinizi yapın.
Şimdi en can alıcı noktaya geliyorum. Ben bu zamana kadar sağlık bölümü yazmadım, başkalarına da sağlık bölümleri yazmalarını önermem. Çünkü her keste sağlık bölümlerinin puanları çok düşük algısı var. Ama son yıllar için bu doğru değil. Bir kaç bölüm haricinde 85 puan üzerinde kapatıyorlar. Ayrıca Türkiye'de üniversitelerde bölümler ihtiyaca göre değil talebe göre açılır. Yani yıllardır "bir sağlık bölümü oku, KPSS'den 70'i geç, atan, ohhh miss" algısı yüzünden gereğinden çok sağlık liseleri, ön lisans sağlık bölümleri ve lisans sağlık bölümleri açıldı. Bu bölümlere ortalama puan alan veya ortalama üstü puan alan bir çok kişi yerleşti, okudu, bitirdi. Sonuçta bu furyayı önce yakalayanlar atandı. Furyanın ortalarında katılanlar KPSS çalışarak atandı. Ama artık tren kaçtı. Alemin tek akıllıları siz değilsiniz. Yıllardır herkes sağlık bölümü oku tavsiyesi verip durursa olacağı buydu. Kolay yoldan sağlık hizmetleri sınıfında memur olmak artık zor. Çünkü atama puanları artık yüksek. Ek olarak siz mezun olana kadar ve KPSS'ye çalışana kadar geçecek sürede binlerce rakibiniz daha çıkacak. Bir de atanamayarak her iki senede bir KPSS'ye girenler var. Ayrıca sağlıkla ilgili meslekler herkesin yapabileceği meslekler değil.
Peki ne okuyalım?
İşte bu sorunun cevabı yok çünkü eğer aileniz garibansa iş bulamanızın garanti olduğu bölümler bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu iş bulmanın garanti olduğu bölümlerden aklıma gelenler: Tıp ve hemşirelik (lisans). Ama bu bölüm mezunları da belli bir süre sonra işsizlikle boğuşmak zorunda kalabilirler. Özellikle hemşirelik. Tıp bölümünü açması, okuması vb. daha zor olduğu için tıbbın ömrü çok daha uzun olur. Ama dediğim gibi artık diş hekimleri işsiz, mimarlar işsiz, eczacılar işsiz, ftr'ler, diyetisyenler daha bir çok bölüm işsiz kaynıyor. Halbuki bu bölümler önceden çok yüksek puanlarla öğrenci alıyorlardı.
Kısacası işiniz zor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder