Bir kaç gün önce Kickball ile ilgili Türkçe bulduğum kaynaklardan oluşturduğum bir listeyi yayınlamıştım. Şimdi ise ben çocukken Kickball ile nasıl tanıştım. Kimlerle ve nasıl Kickball oynadım. Kısaca onları anlatacağım.
Her şey TRT 1'deki bir çizgi film ile başladı. Çocukken en çok sevdiğim ender Amerikan çizgi filmlerinden biri olan; Disney'in Teneffüs Zili. Bazı yerlerde Teneffüs Zili olarak da geçiyor. Orijinal ismi ise Recess. Bu çizgi film ile Kickball'la tanıştım ve merak ettim. Kickball oynanan bölümleri defalarca izleyerek kendi kafamdan oyunun nasıl oynandığını ve kurallarını çıkardım. Tabii bir çok kuralı bilmediğim için bazı yerlerini kendime göre uyarladım. Yaşları genç olan kişiler için bu yaptıklarım anlamsız gelebilir. Televizyonda izlediğin çizgi film ile Kickball'un nasıl oynandığını öğrenmektense Google'a yazsaydın diyebilirsiniz. Ama o zamanlar internet veya bilgisayarın ne olduğunu bilen birine rastlamak bile nadirdi.
Sonrasında bu bilgilerimi başkalarına aktararak Kickball oynamam lazımdı. Ben de o zamanlar aramın çok iyi olduğu bir kuzenime kendime göre düzenlediğim Kickball kurallarını anlattım ve oynamaya başladık. Sonuç inanılmazdı. Karışık gibi gelen kurallar oynadıkça yerine oturdu. Toprak zeminde iki üç saat koşturarak neredeyse çöl kumuna çevirdik zemini. Tabii mahalledeki diğer çocuklar bunlar ne yapıyor düşüncesiyle yanımıza gelerek oyuna katıldı ve sonrasında oyunu anlamadıkları için futbola dönmek zorunda kaldık. Sadece iki kere Kickball oynayabildim.
Bu anımdaki önemli kısımlardan birisi de bizim Kickball'u nasıl oynadığımız. Top olarak patlak veya havası çok inik bir top kullandığımızı çok net hatırlıyorum. Futbol oynamakta kullanılan toplarla Kickball oynanabileceğini sanmıyorum. Çünkü her vuruş homerun olur. Yukarıda da anlattığım gibi toprakta oynadık. Çim veya ot yoktu. Toprağın üzerine bir kare çizdik ve köşelerindeki baseleri belli etmek için baselerin köşelerine mermer veya tuğla kırığı gibi yassı taşlar koyduk.
Kickball'un temel kuralları aynen geçerliydi. Mesela benim atıcı, kuzenimin ise vurucu olduğu bir oyunda; ben topu yuvarlıyordum kuzenim ise topa öne doğru vuruyordu. Buradaki kuralımız benim ana base'in sınırlarından geçmeyen bir top atmamamdı. Ana base'i diğer base'lerden daha büyük çizmiştik. Kuzenim topa vurduktan sonra sırası ile baselere koşuyordu, ben de topu yakalayıp kuzenimi ana base'e geri dönmeden vurmaya çalışıyordum.
Gördüğünüz gibi gayet anlaşılır bir şekilde bu oyunu iki farklı zamanda oynadık. Toprak alanda oynamamız oyuna ayrı bir hava katıyordu. Ama şimdi ayrıntılı olarak hatırlamıyorum ama benim uyarladığım oyun kurallarında bazı noksanlar vardı. Ayrıca beraber Kickball oynayacak kişi bulmak çok zor iş. Bu yüzden oyunun ismini bile unuttum bir süre sonra.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder