Gintama cüzdan tanıtacağım bu yazıda sizlere. Bu cüzdanı yıllar önce Ebay ismindeki siteden almıştım. Büyük ihtimalle açık artırma ile almışımdır. Takribi olarak 6 sene önce filan almıştım. Tam da cüzdana ihtiyacım olduğu bir zamanda denk geldi bu ürün bana.
Ebay'den bahsetmek istiyorum size biraz. Ebay, Aliexpress gibi bir site. Aliexpress'den farklı sadece Çinliler değil tüm dünyadan satıcıların olması. Ayrıca açık artırma sistemi de var ki bu benim en sevdiğim özelliğiydi. Herkesin Aliexpress'i bilmesine rağmen Ebay'ı bilmemesinin nedeni ise sadece Paypal'ın Türkiye'de artık kullanılamıyor olması. Paypal Türkiye'de faaliyetlerini durdurmasaydı Ebay ile Aliexpress'in adını birlikte duyardık. Ben önceden Aliexpress yerine her zaman Ebay'ı tercih ediyordum.
Konumuz olan Gintama cüzdanına geri dönelim. Yıllar boyunca kullandım bu cüzdanı. Büyük olması, üzerindeki resimlerin silikleşmesi, çıt çıtının kopması gibi nedenlerden dolayı kullanmayı bıraktım. Çektiğim resimlerde gördüğünüz gibi bir Gintama fanı için mükemmel bir ürün.
Son olarak bu cüzdan ile ilgili bir hikaye anlatacağım sizlere:
2017 yılının Kasım ayı. Gürcistan'ın Batum şehrindeki ikinci günümdeyim. Batum'a gelmeden önce booking.com isimli siteden bulduğum bir hostelde konaklamıştım. Sabah kalktım, Batum'da tanıştığım Azerbaycanlı bir arkadaşla hamur işleri yapan ablaların olduğu eski bir dükkanda yerel ürünler ile kahvaltı yaptık. Sonrasında Azerbaycanlı arkadaş ben arkadaşımla buluşacağım dedi ve gitti. Ben de yatağıma uzandım telefondan nereleri gezebileceğimi araştırıyordum. O sırada aşağıdan Türkçe "Japon muymuş?" gibi konuşmalar geçiyor. Azerbaycanlı arkadaşımla, başka bir Azerbaycanlı abi arasında. Ben aşağıya kulak kabarttım. Biraz sonra da biri, bir sürü yatağın olduğu hostelin ana yatakhanesine biri geldi. Kocaman sırt çantası ve gitarıyla, genç, çekik gözlü, hafif esmer birisiydi. Her özelliğiyle Japonlara benziyordu.
Önceden Japon muhabbetine de kulak misafiri olduğum için yerimden doğrulup onu "Hi!" diyerek selamladım. Sonrasında ise "Anata wa Nipponjin desu ka?" yani "Japon musun?" dedim. Şaşırdı ve sevindi. Benimle Japonca konuşmaya başladı ama ben ya hızlı konuştuğu için ya o anki heyecanımdan ya da aksanından dolayı sadece "hai" dediğini anlayabildim. Sonrasında baya bi muhabbet ettik arkadaş olduk. Animelerden, mangalardan konuştuk. Tabii Japonca karşılıklı anlaşamayacağımızı anlayınca İngilizce konuşmaya başladık. İşte anime ve mangalardan konuşurken o sırada ben Gintama'yı çok sevdiğimi söyledim. Ve aklıma cüzdanım geldi çıkardım cüzdanı gösterdim ona. Yine şaşırdı. Dünyanın öteki ucunda Kafkaslar'da Japonların yarısından çoğundan daha koyu anime ve manga fanı biriyle karşılaşmak baya ilgincine gitmiştir tabii ki.
Sonuç olarak ben o gün hala süren bir arkadaş kazandım. Hatta tek Japon arkadaşım o.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder