27 Eylül 2024 Cuma

Açıköğretim Uluslararası İlişkiler Okunur mu?

 Açıköğretimde Uluslararası İlişkiler Bölümü okunur mu? Sorusunu irdeleyeceğim bu yazıda. Öncelikle soruyu ikiye ayıralım ve Açıköğretim okunur mu? Sorusunu irdeleyelim. Açıköğretim tabii ki okunur. Hatta okumamak için çok ekstrem durumlar olması lazım. Mesela bir alanda o kadar başarılısınızdır ki açıköğretim okumaya tenezzül etmezsiniz. Veya çift ana dal, yan dal filan yapıyorsunuzdur? Bu tarz durumlar haricinde açıköğretim okumamak hatta “ıyyy açıköğretim okunur mu?” “hiç okumam daha iyi” tarzı boş laf yapacağınıza birazdan yazacağım şeyleri iyi okumanızı tavsiye ederim.

Açıköğretim öğrencinin can simididir. Şöyle söyleyeyim: mesela çalışıyorsunuz, veya kırsal bir yerde yaşıyorsunuz ve sürekli şehir merkezine gidip gelecek imkanınız yok vb. durumlarda açıköğretim sizin için biçilmiş kaftan. Peki üniversite öğrecisisiniz bu sefer de ikinci üniversite ile bir ön lisans bölümüne sınavsız ikinci üniversite olarak kayıt yaptırıyorsunuz. Ön lisans okuyorsanız KPSS veya DGS’de tercih edebileceğiniz yerlerin sayısı artmış oluyor. Lisans okuyorsanız mezun olmadan önce şansınızı önlisans KPSS sınavında deneme şansı buluyorsunuz. Hatta sonrasında DGS ile örgün öğretimden mezun olduktan sonra farklı bir alanda lisans okuma fırsatını YKS gibi zor bir sınav yerine DGS gibi görece kolay bir sınavla başarmış oluyorsunuz. Biraz fazla uzattım galiba... Söylemek istediğim açıköğretime kayıt olmak için sınava gerek yok. DGS ile geçince üçüncü sınıftan başlıyorsunuz ki hiçbir örgün öğretim üçüncü sınıftan başlatmaz. Hatta çoğu bölümde YKS ile kayıt olandan tek artınız 3 tane ortak ders ve yanında bir veya iki dersten muaf olmanız ve ilk dönemden itibaren 45 AKTS ders alabiliyor olmanız oluyor. Şu an açıköğretim fakültelerinde bütünleme veya yaz okulu gibi erken bitirmenize olanak sağlayan uygulamalarda mevcut. Ayrıca diplomanız yasal olarak örgün öğretim diplomasıyla eşitt. Ve bence tüm bunlardan çok daha önemli olan şey ise: açıköğretim de ne öğrenmeniz gerektiği belirlenmiştir ve öğrenmeniz için de kaynaklar size verilmiştir. Yani demek istediğim hocaların egosunu, nazını, saçma sapan muamelelerini çekmezsiniz. İşte tüm bu nedenlerden dolayı açıköğretimin çok gerekli ve önemli olduğunu düşünüyorum.

Şimdi de ikinci kısım olan Uluslararası İlişkiler bölümüne göz atalım. Bir kere bana göre her bölüm okumaya değerdir. Ama herkes için her bölüm okumaya değer olmayabilir. Mesela bir kişi kamuda sağlık çalışanıdır ve önlisans mezunudur. Bu kişi için açıköğretimden sağlık yönetimi okumak mantıklıdır. Ama “isminde sağlık var. sağlıkçılar çabuk atanıyor, iyi para alıyor” mantığıyla okuyan birisi malın tekidir. Şimdi uluslararası ilişkiler için durum bu kadar basit değil. Uluslararası İlişkiler multi disipliner yani disiplinler arası bir bölüm. Bu yüzden çoğu kişinin ilgisini çekiyor. Çünkü bu bölümde her şeyden bir tutam var. Bu da okumasını zevkli hale getiriyor. Ama sorun şu ki mezun olunca bölümdeki derslerden kazanımın herbokolog olman oluyor. Yani tarih, siyaset, coğrafya, ekonomi, hukuk vb. her şeyden bir şeyler biliyorsun ama hiçbir şeyde uzman değilsin. Ve en kötüsü hiçbir şey bilmeseler de kahvedeki dayılar bile bu konular hakkında herşeyi bildiğini sanıyorlar. Yani lisans mezuniyetini elde edecek kadar bilgi birikiminiz olsa da çevredeki bağnaz güruh sayesinde ne havanız oluyor ne de bu bilgi birikiminiz çalışma hayatında işe yarayacak olsa da tercih ediliyorsunuz.

Yine de benim gibi bu bölüm tam bana göre diyorsanız okumaya kesinlikle değer bence. Çünkü daha önce de yazdığım gibi okuması zevkli bir bölüm. Ayrıca böyle bir bölüm olmasa eksiği diğer bölümlerden bu alanda uzmanlaşanlar ile doldurulabilecek bir bölüm ama boş bir bölüm değil. Şöyle ki KPSS’de Uluslararası İlişkiler Alan testi var. KPSS B’de diğer İİBF bölümlerine oranla alımlarda dezavantajlı bir bölüm. KPSS A’da da dezavantajlı. Hatta özel sektörde de bir iktisat veya işletme gibi bölümlere oranla baya dezavantajlıdır uluslararası ilişkiler. Yüksek lisans konusunda o kadar çok alanı var ki insanın kafası karışmıyor değil. Diğer İİBF bölümlerine göre en tercih edilmeyecek bölümlerin başında geliyor gibi görünüyor. Ama işte gülü seven dikenine katlanır. Benim Uluslararası İlişkiler bölümünü seçerken ki düşüncem bu bölüm tam bana göre demiş olmamdı. Ben iktisat veya işletme de okurum ama uluslararası ilişkiler okursam çok yüksek bir not ortalaması ile mezun olup ileri de bu alanın uzmanlığına doğru yol alırım dedim. Ve benim için önemli olan da buydu.

Şimdi sorumuzu hatırlayalım: “Açıköğretim Uluslararası İlişkiler bölümü okunur mu?” Bence siz de benim gibi bu bölüm tam bana göre diyorsanız ve hayat sizi başka bölümleri okumaya itmişse kesinlikle okuyun. İİBF bölümleri arasında bir seçim yapacaksanız ve ben Uluslararası İlişkileri diğerlerine göre daha kolay bitiririm diyorsanız da okuyabilirsiniz. Yıllarca harç ödeyip sınavlara girmektense daha erken lisans mezunu olup sonrasında diplomanızla açılan kariyer yollarını denersiniz. Veya zaten İktisat, İşletme, Maliye gibi bir bölüm mezunuysanız ve uluslararası ilişkiler alanında akademik kariyer yapmak istiyorsunuz ama alan dışı olduğunuz için ileride sıkıntı yaşamak istemiyorsanız yine tereddüt etmeden okuyabilirsiniz.

Kısaca anlatmak istediğim şu kötü bir iktisatçı, işletmeci, maliyeci vb. olacağınıza iyi bir uluslararası ilişkilerci olacağınıza inanıyorsanız kesinlikle okunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder