Mura Matsuri 1930 Anime

 KÜNYE:

Tip: Film

Bölüm Sayısı: 1

Yayınlanması tamamlanmış

Yayınlanma Tarihi: 14 Ekim 1930

Tür: Müzik

Süre: 2 dakika 32 saniye

Tanıtım: Eiko Hirai'nin bir şarkısı eşliğinde geleneksel Japon hasat festivalinin gösterildiği, birkaç dakikalık siyah beyaz bir animedir.

Değerlendirmem:

Mura Matsuri, bu zamana kadar bulup izlediğim en eski tarihli anime herhalde. İnternette Türkçe alt yazılı olarak bulunabilecek en eski anime de bu olsa gerek. Anime bir çocuk şarkısının klibi gibi. Kullanılan teknikler, çizimler vb. oldukça amatör. 

Bilgisayar Mühendisliği AltıncıYarıyıl

 

Bilgisayar Mühendisliğinde okuduğum iki buçuk sene boyunca hep üstten ders aldığım için bu dönem mezun olmam için tamamlamam gereken kredi kadar ders alabildim. Normalde güz döneminin dersleri bahar döneminde alınamıyor. Ama Proje derslerinin istisna bir durumu varmış. Bu sayede önceki dönem kaldığım Proje I dersini de bu dönem alabildim.

Ama bu dönem ne yazık ki mezun olamadım. Proje II dersinden kalarak en az bir dönem daha okulu uzattım. Güz döneminden önce mezun olabilme ihtimalim halen var mı araştıracağım. Ama umudum yok. Ayrıca güz döneminde dönem harcı yatırmak yerine sadece 3 kredilik ders alacağım için kredi başına ücret ödeme imkanım var mı onu da araştıracağım ve Bilgisayar Mühendisliği bölümünden sorumlu beyefendiye soracağım. Yüzdüm yüzdüm kuyruğuna geldim ama olmadı, bitiremedim. Kısmet değilmiş.

Geçen dönemin sonunda yazdığım yazıda bu dönem ile ilgili üç hedef belirlediğimi yazmıştım. Depresyonla geçen bir yarıyılın sonunda ortanca hedefimi tutturmuş olmak beni neşelendirdi.

2021-2022 Güz Dönemindeki yegane hedefim mezun olmak.

Mezuniyet sonrasında kendimi geliştirmek istediğim bir kaç alan var. Sonrasında kamu veya yurtdışında iş arayacağım.

PhotoShop ile Apartman Çizimi

 PhotoShop ile iki tane apartman çizdim. Daha önce paylaştığım Sigara İçmeye Hazırlanan Genç Çizimim yazımda sigarayı PhotoShop ile tekrardan çizdiğimden bahsetmiştim. O zaman aklıma tamamen PhotoShop ile bina çizmek gelmişti. Ben de bu düşüncemi fazla vakit geçmeden gerçekleştirdim.

Önce kağıda cetvel ve kağıt kullanarak perspektif çizgilerini çizdim. Düşey çizgilerin tamamını çizerken yatay çizgilerin sadece çizgi olacak yerlerini çizdim. Böyle yapmamın nedeni eğer yatay çizgilerin de tamamını çizseydim sileceğim yerleri bulabilmek çok zor olacaktı.

Kağıt, Kalem ve Cetvel ile Bina Çizimi

Sonrasında taratarak çizimdeki bütün çizgilerin üzerinden PhotoShop’ta çizgi aracını kullanarak yeni çizgiler çizdim. Bunu yaparken elimi korkak alıştırmadım çizgileri olması gerekenden daha uzun çizdim. Çünkü seçim ve silgi araçları ile kolaylıkla silebilirim ama çizgi yetişmesi gereken yere yetişemezse bu sonradan büyük problemler doğurabilir.

Çizimin Üzerinden PhotoShop ile Geçilmesi

Arka planı silerek bembeyaz (tertemiz) yaptım.

Arka Plan Temizlendi

Sonrasında kabaca olmaması gereken çizgileri çizdim.

Olmaması Gereken Çizgiler Kabaca Silindi

Sonrasında ince işçiliğini yaptım desem yanlış olmaz. Bildiğiniz piksel piksel resmi büyüterek olmaması gereken çizgileri temizledim. Tamamen temizlememin nedeni biraz taşan çizgiler çizime ayrı / güzel bir hava katıyordu. Ben de hem zamandan tasarruf etmek için hem de daha güzel göründüğü için çok uğraşmadım.

Renklendirilme Öncesi

Son olarak renklendirme.

Renklendirilmiş Çizim

Bu çalışmam ile perspektif alanında daha çok tecrübe kazanmayı amaçladım. Ama beklediğim gibi bir çizim ortaya çıkartamadım. Perspektif alanındaki çalışmalarıma devam edeceğim. Perspektif konusunda hala kendime güvenmiyorum. Yine binalar çizebileceğim gibi oda veya doğa çizimleri de yapabilirim.

Aylar Sonra İstanbul’u Gezdim

 

Korona Virüsü çıktığından beri İstanbul’u neredeyse hiç gezmemiştim. Sadece bir kere arkadaşım ile Ortaköy’e gitmiştik. Bu cumartesi sokağa çıkma yasağı olmadığı için ve artık yaz geldiğinden dolayı biraz gezeyim dedim. Normalde çok yürüyen biriyim ama son zamanlarda evden dışarı sadece işe gidip gelmek için çıktığımdan olsa gerek yürümüyorum. Aslında ben adaları gezmek istiyordum. Daha önce hiç adalara gitmedim. Her hafta bir adayı yürüyerek gezmeyi planlıyordum. Ama hava durumunda bu hafta cumartesi yağmurlu görünüyordu. Ben de adaları gezmeye bu hafta değil başka bir zaman başlamayı uygun gördüm. Gezimin temasını camileri gezmek olarak değiştirdim.

Gezimin odağında Ayasofya ve Süleymaniye cami vardı. Sonradan arkadaşlarımla aramda müze kart mevzusu geçti. Arkadaşımdan İş Bankası kartını aldım. İlk olarak İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne İş Bankası’nın kredi kartı ile girebilirsem girmeyi planladım.

Öğlen uyandım. Arkadaşlarımla kahvaltı yaptım. İki arkadaşım da İstanbul’un başka yerlerini gezmek için gidiyordu. Birlikte metro ile yola çıktık. Aksaray’da metrodan inerek tramvaya geçtik. Metro’dan tramvaya yürürken girdiğimiz sokakta dikkatimi çeken bir şey oldu. Çok fazla Somali bayrağı vardı. Büyük ihtimalle Somali’de bayrak fabrikası yoksa Somali’nin hiç bir yerinde bu kadar çok Somali bayrağı yoktur. Yabancı bir gezginin YouTube videosunu izlerken Türkiye’de en dikkatini çeken şeylerden birinin her tarafta Türk bayrağı olması olduğunu söylüyordu. Ama ben yürüyüşüm sırasında Türk bayrağından çok Somali bayrağı gördüm.

Arkeoloji Müzesi

İlk hedefim Arkeoloji Müzesi olduğu için tramvaydan Gülhane durağında indim. Arkeoloji Müzesine giderek kapıda bekleyen güvenlik görevlilerinden birine İş Bankası’nın kredi kartının müze kart olarak hala kullanılıp kullanılmadığını sordum. İş Bankası’nın anlaşması bittiği için Müze Kart olarak geçmiyormuş artık. Ben de geri döndüm. Gülhane parkı çok kalabalıktı.

Ayasofya ve III. Ahmet Çeşmesi

Şansımı çok kalabalık değilse Ayasofya’da denemek için yürümeye başladım. Normalde tramvay yolunu takip ediyordum hep. Ama bu kez dün haritada gördüğüm 3. Ahmet çeşmesine çıkan sokaktan yürüdüm. Kalabalık olmayan bir sokaktı. Hoşuma gitti. Bir yanda Ayasofya’nın arka tarafı diğer yanda eski ahşap İstanbul evlerinin yeni versiyonları güzel bir görüntü sunuyorlardı. Ayasofya’nın girişine baktığımda çok kalabalık olduğunu gördüm. O yüzden Ayasofya’yı da gezi rotamdan çıkarmak zorunda kaldım.

Bukoleon Sarayı

3. Ahmet Çeşmesi’nin orada biraz dinlendikten sonra telefonumdan haritaya bakarak gideceğim yeni hedefimi belirledim. Yeni hedefim Bukoleon Sarayı kalıntılarıydı. Surları takip ederek denize ulaştım. Kennedy Caddesinde ilerleyerek Bukoleon Sarayı’na ulaştım. Ama restorasyon yapılıyormuş ve uzun duvar gibi brandalarla örtülmüştü. Bu yüzden hiç bir şey göremedim. Bu sarayı görmek istememin nedeni Bizans’tan kalma eserlere Türkiye’de hiç önem verilmiyor, sanki bizden önce bu topraklarda Bizans yokmuşçasına geri plana atılıyor. Ama ben Türkler bu topraklara gelmeden önce bu toprakların nasıl bir yer olduğunu bilmek, hissetmek istiyorum. Bu yüzden bu sarayı görmeye gittim ama yine hedefime ulaşamadım.

Küçük Ayasofya Cami

Hayal kırıklığıyla yavaş yavaş yürürken aklıma Bukoleon Sarayı’nın yakınında Küçük Ayasofya Cami’nin olduğu geldi. Buraya kadar gelmişken bir uğrayayım dedim. Caminin dışındaki bilgilendirme yazısını okurken tıpkı Ayasofya gibi kiliseden camiye çevrildiğini öğrendim. Bahçesine girerek Küçük Ayasofya camine yakından baktım ama içerisine girmedim. Küçük Ayasofya Cami’den Sultan Ahmet’in oraya geldim. Dikili Taş ve etrafını biraz gezdikten sonra oturarak biraz dinlendim. Dinlenirken annemle konuştum ve yeni rotamı belirledim: Süleymaniye Cami.

Tramvaya binerek Eminönü’nde indim. Yürüyerek Süleymaniye Cami’ne gittim. Eminönü aşırı derecede kalabalıktı. Daha önce koyduğum 3 hedefi de gezemememin verdiği hayal kırıklığı bir yandan kalabalık bir yandan sıcak bir yandan baya verimsiz bir gezi oluyordu. Özellikle sıcak hiç huyum olmamasına rağmen yarım saatte bir mola vermeme neden oluyordu. Evden çıkarken hava kapalı olduğu için yanıma ince bir mont almam da cabası.

Süleymaniye Cami

Süleymaniye Cami kalabalık değildi. Önce caminin yanındaki Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan Türbesine gittim. Burada ilgimi çeken iki şey oldu. Biri mezarlıklar arasında neden yapıldığını çözemediğim ama çok güzel bir şekli ve güzel işlemeleri olan bir taş vardı. İkinci ilgimi çeken şey de Kanuni ve Hürrem’in türbelerinde pencerelerin kapısı örtülmesin diye konulmuş ağır ve metalden tutulacak yerleri olan taşlar vardı. Türbeler bildiğimiz türbelerdendi. Uzun süredir türbeye girmediğim için iki türbenin de içerisine girdim tabii. Ama dua filan etmedim.

Sonrasında manzarası güzel bir bahçeye çıktım. burada biraz kalabalık vardı işte. herkes fotoğraf çekiyordu. Ben manzarayı sonraya bırakarak caminin içerisine girdim. Süleymaniye Cami’nin içerisi Sultan Ahmet Cami ile kıyaslandığında pek görülesi değildi. Fazla oyalanmayarak camiden çıkarak manzaralı bahçeye gittik boydan boya yürüdüm. Fotoğraf çekmek istesem de fotoğraf çekinilecek en uygun yer çok kalabalıktı bu yüzden manzarayı biraz kıyıdan köşeden izlemekle yetinerek tekrar yola çıktım.

Kalenderhane Cami

Vezneciler metro durağına geldim. Buradan eve gidecektim ama geri dönmeden önce bir kaç yer daha görebilmek için Şehzade Cami’nin oraya doğru yürüdüm. Yaşadığım hayal kırıklıklarından olsa gerek Şehzade Cami’nin bahçesine bile girmedim. Kenarından dolaştım. Caminin yanındaki parkın içinden geçerek tarihi su kemerinin altından geçerek Veznecilere doğru geri yürümeye başladım. Vefa Bozacısını geçtikten sonra tarihi bir kapı tarzı bir şey gördüm. Çıkmaz sokaklardan sonra bu yol baya dikkatimi çekti bu yüzden bu yola sapmaya karar verdim. Bu yol beni Kalenderhane Cami’ne çıkardı. İçerisine girmedim ama cami gezme temalı bu gezimde gördüğüm en güzel cami burasıydı. Sonradan internetten içerisine de baktım içerisi de güzelmiş. Bir ara kesin içerisine de gireceğim. Bu camiyi güzel yapan sui generis yani benzersiz, farklı oluşu. Hep aynı tarz camileri görmekten bıktım artık.

Sonrasında Veznecilere dönerek gezimi bitirdim. Bu gaziye çıkarken amacım daha önce hiç gitmediğim İstanbul’un bir kaç ünlü tarihi yerine gitmek ve yürüyüş yapmaktı. Süleymaniye Cami sağ olsun bu iki amacımı yerine getirebildim. Aşağı yukarı 8 kilometre yol yürümüşüm. Sonuç olarak bacaklarımı yürümeye alıştırma niteliğinde olan bu gezi son anlarında güzelleşerek yeni gezilere umut ışığı oldu.

Sigara İçmeye Hazırlanan Genç Çizimim

 Bu sıralar depresyondayım. Hiç bir şey yapasım gelmiyor. İş yerimden bir arkadaşa söyledim bunu. O da challenge yap kendi kendine meydan oku. Şu kadar sürede şunu yapacağım bunu yapacağım gibi hedefler koy ve bunu başarmaya çalış dedi. Ben de uzman doktor olduğu için bu tarz (psikoloji ile ilgili) konuları benden çok daha iyi biliyordur dedim ve yapmaya karar verdim. Challenge’ım şuydu: her gün 50 sayfa bir şeyler okuyacağım ve 5 tane çizim yapacağım.

Bu çizimlerden ilkinde kendimi fazla zorlamadan ısınma amaçlı basit bir şey çizmek istedim. Ve aşağıdaki çizimi yaptım.

Sigarasını içmeye hazırlanan genç

Aşağıda ise bu çizimin yapım aşamaları var.

Kurşun kalemle çizimi bitirdiğim zaman

Bu da tarattığımdaki hali

Yukarı ve aşağıda bulunan çizgileri, ayrıca sigara paketi ve sigarayı sonrasında PhotoShop programında yeniden çizdim. Ve bu bana bu çizimden elde ettiğim en büyük kazanım oldu. Sonrasında çizdiğim başka bir resimde sadece bu tekniği kullanarak iki adet bina çizdim.

Sihirli Lamba Okuma ve İndirme Linkleri

 Yazar & Çizer: A. Karabudak

Tür: Karikatür, Webtoon, Komedi

Bölüm Sayısı: 4 (Her panel bir bölüm)

Yayınlanma Tarihi: 2016

Tanıtım:

Sihirli lambanın içinden çıkan cin ile onu lambanın içinden çıkartan çocuk arasında geçen komik diyaloglar.

Not: Karikatür ile çizgi roman arasında bir şey. Bunu göz önünde bulundurarak okumanızı rica ederim. Sonra tek akıllının kendileri olduğunu sanan gereksiz insanlardan “Bu ne böyle?”” Yapamıyorsan yapma.” gibi saçma sapan yorumlar alıyorum.

ONLİNE OKU (WOLFTOON)

Bölüm 1

Bölüm 2

Bölüm 3

Bölüm 4

İNDİR

Tamamı

Reklamsız Link

Sihirli Lamba’yı Manga-Tr’ye yükleyip yüklememe konusunda kararsızlık yaşıyorum. Bir okurum Çok güzel olduğunu daha fazla kişinin görüp okuması gerektiğini. Ve bu yüzden de Manga-Tr’ye yüklememi söyledi. Ama bu seri karikatüre de benziyor ve çok kısa. Zaten Sana Bir Şey Sorabilir Miyim?’in en çok eleştirilen yönü kısa olmasıydı. Bu konudaki düşüncelerinizi yorum ile veya email ile bana ulaştırırsanız çok makbule geçer.

Sihirli Lamba, yayınladığım ilk çizgi roman formatındaki çalışma. Umarım beğenmişsinizdir. Yukarıdaki yazıların hepsi beş sene önce eski bloguma yazdığım yazılar. Kopyala yapıştır yaptım.

Sihirli Lamba’yı okuduğunuz veya okuyacağınız için teşekkür ederim.

Komünist Düzenden Bıkan Karınca Karikatürü

 

Komünist Düzenden Bıkan Karınca

2016 Yılından kalma çok eski bir çalışmam. Hatta bu hale gelmesi 2016 yılındaydı. Bu karikatürü ilk olarak 2016 yılından bir kaç yıl önce çizdim.

Yıllar önce çizdiğim karınca karikatürüm. Bu karikatürde karınca kolonilerinin komünist toplumlara benzediğini hatta geçmişteki komünist ülkelerden çok daha fazla komünist olduğunu, Sovyetlerin Coca Cola ve hamburger yüzünden dağıldığı teziyle birleştirerek anlatmak istedim.

Karikatürün Ham Hali:

Ham hali 1

Ham Hali 2

Bu çizdiğim ilk karikatür. Renklendirmesini daha yeni yaptım. Tarayıcı olmadığından dolayı telefonla fotoğrafını çekmek zorunda kaldım. Bu yüzden doğru düzgün renklendiremedim. Hatta arka planı beyaz yapınca antenler silindi bilgisayarda tekrar çizmek zorunda kaldım.

Yazma ve çizme aşamasını sizlerle paylaşmazsam olmaz. Gerçi Türkiye gibi bir tüketim toplumunda üretime ilgi duyan kişi sayısı çok az. Bu çizim sayesinde öğrendim ki karikatürde en önemli şey karikatüre dönüştürebileceğiniz bir fikir bulmak. Çizmesi en basit şey. Eğer çizime eliniz biraz olsun yatkınsa kolaylıkla profesyonel (yani bu işten para kazanan) karikatüristleri aratmayacak şekilde çizebileceğinize inanıyorum. Bunu çizerken yaptığım şey internetten karınca karikatürleri bularak hoşuma giden 2-3 karikatüre bakarak kendimden bir şeyler katarak bir karınca çizmek oldu. Bu iş mürekkeplemesiyle birlikte yarım saat aldı sadece. Ama bu karikatürden sonra 2-3 yıldır başka karikatür çizemedim çünkü karikatür olacak iyi bir fikir bulamadım.

Bok Böceği Karikatürü

 

Bok Böceği Karikatürü / Bok Böceğinin Duası

İtin duası kabul olsa gökten kemik yağardı derler. İtin duası kabul olmaz. Ama bok böceğinin duasının kabul olma olasılığı çok yüksek. O yüzden her an kafanızın üzerine dikkat ederek yürüyün! 🙂

Bu da taratıp çizgilerin renklerini koyulttuktan sonraki hali:

Kuyruğunu çok kötü çizmişim 🙁

Eski blogumu okuyanlar bu karikatürü bilir. 2017 Yılında yaptığım bir çalışmaydı.

Bilgisayar Mühendisliği Beşinci Yarıyıl

 Bilgisayar Mühendisliğinde okuduğum iki sene boyunca üstten dersler aldığım için bu yarıyılda mezun olmam için gerekli olan güz yarıyılı derslerinin hepsini alabildim. Aldığım derslerden iki tanesi hariç hepsinden geçsem bile önümde mezun olabilmek için bir yarıyıl kalıyordu.

Beşinci Yarıyılda sadece Proje I dersinden geçemedim. Proje I dersini de bilerek bir sonraki döneme bıraktım. Normalde dersler güz döneminin dersiyse güz döneminde, bahar döneminin dersiyse bahar döneminde alınabiliyormuş. Ama Proje I ve Proje II dersleri bu durumdan istisna imiş. Bu sayede Proje I ve Proje II derslerini aynı anda bahar döneminde alacağım.

Aslında Proje’mde baya ilerlemiştim ama planladığım takvimin baya gerisinde kalmıştım. Harıl harıl çalışacağıma bir sonraki döneme bırakarak sindire sindire projemi bitirmeyi daha mantıklı buldum.

Proje I dersi hariç diğer derslerden sıkıntı yaşamadan geçtim. Ama ödev yapma konusunda bu dönem çok tembeldim. Ödevlerin yarısını yapmadım. Ödev yapmak yerine finallere çalıştım ve Proje dersine odaklandım.

Bahar döneminde mezun olmam için gerekli olan krediyi toplamak için seçmeli dersleri seçeceğim. Seçeceğim bütün seçmeli dersleri geçeceğime inanıyorum. Benim için asıl önemli olan zorunlu olan Proje I ve Proje II derslerim. Aynı anda iki proje birden yapacağım için ikisini de geçebilir miyim emin değilim. Yine de Proje I’i de Proje II’yi de alacağım. En azından birini geçmeye çalışacağım.

Bahar Dönemindeki hedeflerim:

En yüksek hedefim: Proje I ve Proje II’yi geçerek mezun olmak.

Orta Hedefim: Proje I veya Proje II’den herhangi birini geçerek bir tanesini sonraki seneye bırakmak.

En düşük hedefim: Proje I ve Proje II haricindeki dersleri geçerek proje derslerini sonraki seneye bırakmak.

İnşallah belirlediğim en yüksek hedef gerçek olur da bir an önce mezun olabilirim.

Kimetsu No Yaiba Anime Yorumlarım

Arkadaşımla evde yemek yerken anime izliyoruz. En son bitirdiğimiz anime de Kimetsu no Yaiba. Çok popüler olduğu için izleyelim dedim. Beğendim mi tabii ki: Hayır. Ama izlenmeyecek bir anime de değil.

 Konunun işlenişi de bence kötü. Her bölümün ilk yarısında uzun uzun sonuç bölümüne hazırlıyorlar izleyiciyi. Ama bölümlerin sonunda da izleyiciyi sonraki bölüme çekecek yerler de bitirtiyorlar. Bu da izleyenlerde kötü bir izlenim bıraktırıyor. 

Bunların dışında sıradan shounen anime tarzında ilerliyor anime. Yemek yerken izleniyor yani. İlk sezondan sonra filmi varmış herhalde. İzlermiyim emin değilim.

Sarı saçlı eleman da çok sinir bozucu. Durmadan bağırıyor. Karakterler çok uç noktalarda olduğu için çok itici geldi bana. 

Yazacak fazla bir şey de aklıma gelmedi. Bu animeden sonra Violet Evergarden'a başladık.

2020 Yılında Girdiğim Sınavlar ve 2021 Senesinde Girmeyi Planladığım Sınavlar

 Geçen sene 2019 Yılında Girdiğim Sınavlar ve 2020 Senesinde Girmeyi Planladığım Sınavlar isimli bir yazı yazmıştım. O yazıda listelediğim sınavların sadece bir tanesine girebildim. Bu sene de önceliğimi okuduğum okullardan mezun olmaya verdiğim için özellikle yaza kadar sınava girebileceğimi düşünmüyorum. Girsem de çalışabileceğime emin değilim.

Öncelikle 2020 senesinde girdiğim sınavlardan bahsedeceğim. Sonrasında girmeyi planladığım ama giremediğim sınavlara neden giremediğimi yazdıktan sonra 2021 yılında girmeyi planladığım veya girebileceğim sınavlar hakkında kısa bilgiler vereceğim.

O zaman hadi başlayalım:

2020 YILI

KPSS Lisans

2020 KPSS Lisans sınavından çıktıktan sonra sınav ile ilgili bir yazı yazmıştım. O yazıdan ayrıntılı bilgiyi öğrenebilirsiniz. Kısaca bana çok zor geldi. Zamanım yetmedi. Baya bir soruyu boş bırakmak zorunda kaldım. 74,29 Puan aldım. Sıralamam ise 18 binlerde.

Girmeyi Planladığım Sınavlara Neden Giremedim?

2020 Yılında girmeyi planladığım ama giremediğim üç adet sınav oldu. Bu sınavlar; YÖKDİL, JLPT N5 ve ALES sınavlarıydı.

YÖKDİL

Eğer İngilizce çalışacak zaman bulabilirsem girmeyi düşünüyordum. Ama geçen sene çok yoğundum. Bu yüzden kayıt bile olmayı düşünmedim.

JLPT N5

Aslında JLPT’ye kayıt oldum ama sınav iptal edildi. Geçen sene diğer senelerden farklı olarak JLPT sınavını Ankara Üniversitesi yapacaktı. Ama Korona Virüs nedeniyle iptal edildi ve yatırdığım para iade edildi. Hatta sınav kılavuzunda paranın iade edilmeyeceği 2021/1 sınavına ücretsiz kayıt yapılacağı yazıyordu. Ama Japonya Büyük Elçiliği devreye girmiş bu sayede yatırdığımız paralar iade edildi.

ALES

Çok büyük bir talihsizlik yaşadığım sınav oldu. Sınava giderken cüzdanımdan kimlik yerine ehliyeti almışım. Ve ben bunu okulun kapısına gelince fark ettim. Bu yüzden sınava giremedim. 130 Liram boşa gitmiş oldu.

2021 YILI

DGS

Hedefim çok net: Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat bölümü. Hatta İktisat bölümünü de bir buçuk senede bitirmeyi planlıyorum. Uluslararası İlişkiler de böyle bir imkanım yoktu ama İktisatta fark dersi az olduğu için bir buçuk senede bitirebiliyorum.

YKS

YKS’ye girip girmemek konusunda çok kararsızım. Eğer girersem görsel sanatlar ile ilgili bölümleri hedefleyerek gireceğim. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Grafik Sanatlar Bölümü olabilir. Ama üstten ders alınamıyormuş. Bu yüzden üç senede bitecek okulu dört sene boyunca okumak zorunda kalacağım. Düşündüğüm bir diğer bölüm ise İstanbul’daki vakıf üniversitelerinin birinde %100 burslu Bilgisayar Destekli Tasarım ve Animasyon bölümüydü. Ama bu bölümde de zorunlu staj var. Bu yüzden YKS’ye girmektense Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık bölümüne ikinci üniversite kapsamında kayıt yaptırabilir ve ileriki zamanlar için görsel sanatlar ile ilgili bölümlere DGS ile kayıt olabilme imkanımı yaratabilirim.

KPSS 2021 A GRUBU

Kendimi denemek için çalışmadan girmeyi düşünebilirim. Ama sınavın yapılacağı zaman büyük ihtimalle çok yoğun olacağım için başvurur muyum hiç emin değilim.

KPSS 2021 B GRUBU

Normalde tek senelerde B Grubu KPSS yapılmıyor. Ama yapılacak diye bir söylenti var. Eğer yapılırsa kesinlikle katılacağım.

JLPT 2021 TEMMUZ

Temmuz ayında yapılan JLPT sınavı hem İstanbul’da hem de Ankara’da yapılıyor. Temmuz ayında muhtemelen çok yoğun olacak olmama rağmen İstanbul’da da yapılacağı için katılabilirim. Ayrıca Japonca’ya çalışabileceğime de emin değilim. Eğer katılırsam kesinlikle N5 seviyesinden katılırım.

JLPT 2021 ARALIK

Okullardan mezun olacağım için veya mezun olamamış olsam bile üzerimdeki iş yüküm azalacağı için bu sınava kesinlikle katılmam lazım. N5 veya N4’e mi başvuracağım onu zaman gösterir. Ankara’ya gidecek olmak kötü olsa da Japonca konusunda son bir senede yerimde sayıyorum bu sınavın beni kendime getirip ilerlememede yardımcı olacağına inanıyorum.

ALES

Ales’ten puan almış olmak bile benim için yeterli olarak düşünüyorum. ALES’e çalışmayı düşünmüyorum. Tezli yüksek lisans bölümlerine başvurabilecek kadar puan alsam yeter bana. Bu puanı da alabileceğimi düşünüyorum. Yazın yapılacak olan veya bu senenin sonlarına doğru yapılacak olan ALES’e girebilirim.

YÖKDİL

YÖKDİL’e girip girmeyeceğim henüz net değil. Girersem hem tezli yüksek lisans bölümlerine başvurabilmek için hem de kendimi denemek için gireceğim.

Son Söz…

Şimdilik sınavlarla ilgili planlarım bu şekilde. Bütün sınavlara giremeyeceğimin farkındayım. Belki yarısına bile giremeyeceğim.

Bilgisayar Mühendisliği İkinci Sınıf

 Bilgisayar Mühendisliğinin ikinci sınıfında derslerim oldukça iyiydi. İkinci sınıf öğrencileri 24 kredilik ders alabiliyor. 24 Kredi ise 8 veya 9 derse tekabül ediyor. Ben de alabileceğim en çok sayıda dersi aldım. Birinci sınıftayken ikinci sınıftaki bazı dersleri aldığım için ikinci sınıfta ikinci sınıfın bütün derslerini temizlerken üçüncü sınıftaki derslerin de yarısından biraz fazlasını temizledim.

İkinci sınıfta, ilk senemdeki kadar zorlanmadım. Birinci sınıfta Elektrik Devreleri, Olasılık ve İstatistik, Veri Tabanı Yönetim Sistemleri, Fizik II gibi çok zor dersler vardı. Ama ikinci sınıfta çok daha fazla ders almama rağmen sadece bir iki tane derste zorlandım. O derslere de finaller öncesi hiç çalışmadım, bütünlemeye bıraktım. Finallerden sonra çalışarak oldukça yüksek notlarla geçmeyi başardım.

İkinci sınıftaki en yüksek hedefim hiç bir dersten kalmadan üçüncü sınıfa geçebilmekti. Bunu da başardım. Hatta ikinci sınıftaki not ortalamam 3’ün üzerinde olduğu için ekstra harç indirimi kazandım. Bu da baya iyi oldu benim için. Ayrıca ikinci sınıfta not ortalamamı 0,50 kadar filan artırdım.

Üçüncü senedeki hedeflerim:

En yüksek hedefim: Bütün dersleri başarı ile geçerek mezun olabilmek.

Orta hedefim: Proje derslerinden birini önümüzdeki seneye bırakarak diğer bütün dersleri geçmek.

En küçük hedefim: Proje dersleri hariç bütün dersleri geçmek. Proje derslerini de dördüncü sınıfa bırakmak. Böylece dördüncü sınıfta sadece proje dersleri ile ilgilenebileceğim.

Bilgisayar Mühendisliğinden Mezun Oldum

 Arkadaşlar bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum. Bundan üç buçuk sene önce ailemin karşı çıkmasına rağmen kayıt olup ilk harç paralarını bin bir güçlükle ödeyebildiğim. onlarca ödev, iki tane proje yaptığım ve yine onlarca sınava girdiğim bilgisayar mühendisliği bölümünü sonunda bitirdim. 

Bundan sonra kendimi geliştirmek istediğim iki alan olan front end ve oyun alanına yönelmeyi düşünüyorum. Ama yaza kadar Japoncaya ağırlık vereceğim. 

Bilgisayar mühendisliğinden mezun olduğum e-devlette görünse de diplomamı muhtemelen en erken temmuz ayında alabileceğim. Bu süre zarfında alımları kontrol ederek başvurabileceğim alımlara başvuracağım. Eğer mülakata katılmaya hak kazanırsam da mülakata girerim. Bunların dışında yukarıdaki paragrafta yazdığım gibi front end konusunda uzmanlaşmayı düşünüyorum. Bunun için HTML ve CSS'in üzerinden geçerek Java Script çalışacağım. Ayrıca kafamda bir iki tane uygulama fikri var. Bu uygulamaları da Kodular gibi sürükle bırak tarzı uygulama yapma platformlarında yapmayı düşünüyorum.

Bilgisayar mühendisliğinden mezun olmam tabii ki sözleşmeli memur olduğum için hiç bir işime yaramıyor şimdilik. Ama bu sene içerisinde kadrolu olacağımız söyleniyor. Eğer öyle olursa derecemi bir derece daha düşüreceği için maaşıma etkisi az da olsa olacak. Ayrıca unvan değişikli sınavı olursa ve bilgisayar mühendisliği için de açarlarsa sınav girebilme imkanım olacak.

Şimdilik bu kadar. İnşallah uluslararası ilişkiler mezuniyetim gibi bilgisayar mühendisliğinde de mezuniyet sonrasını boş geçmem ve kendimi geliştirmeye devam ederim.