16 Nisan 2023 Pazar

Dolar Kazanma Sanatı

 Dolar Kazanma Sanatı, şu sıralar üzerinde çalıştığım ve çok sık makale yayınladığım en yeni blogumun ismi. Bu yazıda da sizlere Dolar Kazanma Sanatı ismindeki bu blogumu tanıtacağım.

Geçen sene Amerika Borsalarına yatırım yapmaya başladım. Ama Borsa İstanbul'daki ralli ve Midas platformuna ilk başlarda duyduğum güvendeki eksiklik gibi nedenlerden dolayı yatırımların çok az miktarlarla sınırlı kaldı. Ama 2023 yılında Türkiye'nin ekonomisini ilerleyen dönemlerde çok kötü hale geleceğini ön gördüğüm için Amerika Doları kazanmanın yollarını aramaya başladım. Tabii ki en kolay yolların başında benim için borsa geliyor. Ben de Amerika Borsalarındaki yatırımımı 2023 senesinin Şubat ayında agresif bir biçimde artırdım. Amerikan borsalarındaki ana stratejim temettü hisselerine yatırım yapmak üzerine kurulu. 

Amerikan borsalarındaki yatırımlarım geçmişimden kısaca bahsettikten sonra neden Dolar Kazanma Sanatı blogunu kurma gereksinimi hissettiğimi anlatayım. Öncelikle bir çok şeyi ben kendim deneyimlemek zorunda kaldım. Çünkü Amerikan Borsaları hakkında Türkçe içerik çok az. Olan Türkçe içeriklerde hep çok temel konulardan bahsediyor veya benim yatırım stratejilerime hiç uymayan şeylerden bahsediyorlar. İşte bu bilgi eksikliğini gidermek için Dolar Kazanma Sanatı isminde yeni bir blog açtım. 

Dolar Kazanma Sanatı blogu benim ekonomi ile ilgili açtığım ilk blog. Şu an Amerikan Borsaları, Borsa İstanbul'daki halka arzlar ve ekonomi, yatırım gibi alanlarda temel konular üzerine yazılar yazıyorum. Okuyucu kitlesi arkadaşlarımdan ve Twitter'deki paylaşımlarımdaki linklere tıklayan kişilerden oluşuyor. Açıkça söylemeliyim ki şu an baya iyi gidiyor. Trafik olarak bu blogun iki yılda ulaştığı noktaya ben iki ay içerisinde ulaştım. Eğer devamını getirirsem iyi yerlere geleceğimi düşünüyorum.

Dolar Kazanma Sanatı'nı bir proje olarak düşünüyorum ve ufak adımlarla büyüterek ilerliyorum. 

1. Amerikan Borsalarına tekrar yatırım yapmak

2. Blog için isim bulmak

3. Blog'u açmak ve her gün bir yazı yayınlamaya çalışmak


4. Yakın arkadaşlarıma blogtan bahsetmek

5. Twitter hesabı açmak

6. A-ads rreklamları eklemek

7. Telegram hesabı açmak

8. Adsense reklamı eklemek

9. Youtube kanalı için alt yapı çalışmaları yapmak.


Şu an 8. aşamadayım. 

15 Nisan 2023 Cumartesi

1950'lerin Animeleri

1950'li yıllara ait iki tane anime bulabildim. Bunlardan bir tanesi Hakujaden ismindeki renkli ve uzun metraj olan 1958 yapımı ilk anime filmi, diğeri ise 1959 yapımı Shounen Sarutobi Sasuke ismindeki anime filmi. İki anime filmini de şu an da aktif olan ve oldukça tanınmış bir anime stüdyosu olan Toei Animation yapmış.

Hakujaden de Shounen Sarutobi Sasuke de çok eski animeler olduğundan olsa gerek gönümüze göre oldukça kalitesiz animeler. Ama tarihi eser niteliğinde olması nedeniyle boş vaktiniz de iki animeye de şans verebilirsiniz. 1950'li yıllarda hala büyük göz, uzun bacaklı kızlar, animelere özgü efektler gibi animelerin hiç bir karakteristik özelliğini göremiyoruz. Bu çizgi filmleri anime yapan tek yanları Japonlar tarafından yapılmış olmaları.

Bir sonraki dönem olan 1960'lı yıllar ile anime sayısı artmaya ve animelerin karakteristik özellikleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacak. Sonraki yazımızda görüşmek üzere...

11 Nisan 2022 Pazartesi

1930'ların Animeleri

Belki biliyorsunuzdur; ben eski animeleri kronolojik sıraya göre izlemeye başladım. İzleyeceğim animeleri seçerken şu an tek kriterim Türk Anime TV sitesinde olmaları. Türk Anime TV sitesinde de en eski anime 1930 yılına ait Mura Matsuri ismindeki oldukça kısa bir animeydi. 

Bu anime hakkında yazdığım yazıda anime hakkında biraz bilgi verdim. İsterseniz BURADAN Mura Matsuri animesi hakkında yazığım yazıya ulaşabilirsiniz.

İzlediğim tek animeye göre değerlendirecek olursam bu dönemin animeleri animeye bile benzemiyorlar. Bu yüzden değerlendirilecek pek de bir şey yok.

Bu yazının ilk olması sebebiyle bundan sonra hazırlayacağım on yıllık değerlendirme yazılarının içeriği hakkında sizlere bilgi vereyim. İzlediğim animelere ait bir liste olmasını, en iyi animelerin bir listesini yapmayı ve o dönemin efsanevi animelerine biraz değinmeyi planlıyorum.

Bilgisayar Mühendisi Mezunu Olduktan Sonra

 Şubat ayının ilk günlerinde bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum. Mezun olmadan önce, mezun olacağıma emin olduğum zaman da aralığın son günü gibiydi.


İlk yaptığım şey: Sigarayı bırakmak ve kendi kendime parti vermek oldu. İlk bir kaç hafta böyle geçtikten sonra yüksek lisans ilanlarını ve kamu iş ilanlarını araştırmaya başladım.

Kamu iş ilanlarına başvurabilmem için e-devlette mezun belgem olmalıydı. Ama daha önce uluslararası ilişkiler bölümünden mezun olduğum için yüksek lisans ilanlarına başvurabilirdim. Ama bana uygun yüksek lisans bölümü sayısı cidden çok azdı. Uluslararası ilişkiler mezunlarını alan, ikinci öğretim veya uzaktan öğretim, tezli, hem de yabancı dil sınav notu istemeyen sadece bir bölüm bulabildim. O da Afyon Kocatepe Üniversitesi uzaktan eğitim internet ve bilişim teknolojileri bölümüydü. Ben de başvurdum. ALES ve diploma puanı olarak ilk sıralarda olmama rağmen mülakatta 20 puan vererek 20 kişiyi önüme geçirdiler. O zaman anladımki eğitime devam etmek boşuna. Çünkü bütün göstergeler benim lehimeyken bile torpilim olmadığı için yüksek lisansa almadılar. Çabalarsam herhangi bir üniversitede yüksek lisansa kabul edileceğime eminim ama verdiğim emeğe değmeyeceğine de eminim. Bir de iki sene boyunca okuması da cabası.

Durum böyle olunca ben de kamudaki iş ilanlarına bakmaya başladım. Alımları takip ettiğim site https://kamuilan.sbb.gov.tr/ burası.

Şubat ayından bu yana (11 nisan) başvurabileceğim sadece 1 tane sözleşmeli bilgisayar mühendisliği ilanı (2 kişi), 1 tane A grubu uzman yardımcılığı ilanı (3 kişi), 1 tane de sözleşmeli programcı ilanı (1 kişi) yayınlandı sadece. İlan tabii bir sürü var. Hatta bilgisayar mühendisi de en çok aranan mesleklerden. Ama bir sürü belge, sertifika, deneyim, yabancı dil vb. isteniyor. Bu yüzden de benim başvurabileceğim ilan sayısı bir hayli az oluyor.

Ben de sadece uzman yardımcılığı ilanına başvurdum. Ama onda da mülakata çağrılan en son adayın kpss puanı 89'du. Yani ben sıralamada yoktum. Daha önceki bir kaç alıma daha baktım puanlar aşırı yüksekti. O yüzden kamuya da bel bağlamamaya karar verdim. Yine alımları takip etmeye ve KPSS 'ye girmeye devam edeceğim tabii ki.

Bir diğer olanakta mevcut çalıştığım kamu kurumunda unvan değişikliği yapmak. Bunun için önce kadroya geçmem lazım. Çünkü sözleşmeli personeller unvan değişikliği sınavına giremiyor. Sonrasında da unvan değişikliği sınavı olursa girip mühendis olmaya çalışmak. 2022 yılı içerisinde bu iki olay da olacak diyorlar. Bakalım bu sene bu olanak da ihtimaller dahilinde. Ama fazla bir beklentim yok benim.

Geriye sadece bir kaç tane olasılık kalıyor. Bunlardan bir tanesi özel sektörde iş aramak. Ama işsiz sayısının çok olması, bana yaptıracakları işi myo mezununa veya lise mezununa bile yaptırabilecekleri (kısaca okulu okumanın gerekli olmaması), Türkiye'de genellikle çalıştırmak içim değil de ezmek için personel alınması gibi nedenlerden dolayı bu seçeneği eledim gibi. Ama kendimi tok satıcı gibi satabilirim. Şu an CV hazırlıyorum. Hazırladığım CV'yi yurtdışı için kullanmayı düşünüyorum ama Türkiye'de de şansımı deneyebilirim.

Yurtdışında da iş başvuruları yapmayı düşünüyorum. Bu iş başvurularını yaparken ilk akla gelen ABD, İngiltere, Almanya, Kanada, Avustralya gibi aşırı gelişmiş ülkeler yerine Filipinler, Malezya gibi geri kalmış ya da BAE, Malta gibi fazla ilgi görmeyen ülkeleri seçeceğim. Çünkü rakiplerimin az ve daha az donanımlı olmasını istiyorum.

Son seçenek de freelance iş yapmak veya pasif gelir elde etmek için mobil uygulama gibi internet sitesi gibi şeyler yapmak. Bunun içinde ufaktan ufaktan çalışmalara başladım. Bir tane basit bir uygulama geliştirdim. Ama Play Store'a yükleyemedim. Çünkü Play Store'a uygulama yüklemek için developer hesabı açmak lazımmış ve bu hesabı açarken de Google 25 Amerikan doları para istiyor. Uygulamayı Kodular İo isimli siteden yaptım. İlerleyen zamanlarda bu konu hakkında daha fazla çalışmam olacağını düşünüyorum. Özellikle son zamanlarda Python çalışmaya öncelik verdim ve Python'da baya ilerledim. Python bilgimi paraya dönüştüreceğim zamanlar yakındır bence. 

10 Nisan 2022 Pazar

Taiyou no Ouji: Horus no Daibouken 1968 Anime

 

KÜNYE:

Tip: Film

Tür: Macera, Dram

Yayınlanma Tarihi: 21 Temmuz 1968

Stüdyo: Toei Animation

Süre: 1 saat 22 dakika


Tanıtım: 

Bir balıkçının oğlu olan Horus, bir gün, kurtlar tarafından kovalanır. Horus, kurtlara karşı kendini savunurken dev bir kaya, Horus ve kurtlar arasındaki savaşın sesleri yüzünden uyanır. Bu dev kaya ile arkadaş olan Horus, kayaya saplanmış “Güneşin Kılıcı”nı bulur. Ancak Horus’un babası ansızın vefat eder ve ölmeden önce Horus’a, doğdukları köyü ve şeytani büyücü Grunwald’ı anlatır. Horus, babasının anlattıkları üzerine, kuzeye, doğduğu kasabaya doğru yolculuğuna başlar. Burada, dünyayı ele geçirmeyi planlayan şeytani Grunwald’e karşı savaşı başlar. Tüm bunların yanısıra Horus, Hilda adında ardında korkunç bir sırrı saklayan genç, güzel ama yalnız bir kızla arkadaş olur.

(Tanıtım TurkAnime.TV'den alıntıdır. Onlarda başka bir yerden almış mıdır bilmiyorum.)


Önemli Notlar:

İsao Takahata ve Hayao Miyazaki'nin önemli görev üstlendikleri ilk animedir.

İsao Takahata, Taiyou no Ouji: Horus no Daibouken animesinin yönetmenliğini üstlenirken, Hayao Miyazaki de key animatörlüğünü (Anahtar animatör) üstlenmiştir.

Bazı kişilere göre Studio Ghibli'nin temelleri bu animede atılmıştır.

Toei Animation stüdyosunun anime filmleri 1960'lı yıllarda sekiz aylık yapım süresine sahipken bu anime üç yıllık bir yapım sürecine sahiptir.

Anime bir Aynu halk hikayesine dayanmaktadır. Ama yapıldığı yıllarda Japonya'daki siyasi ortam nedeniyle İskandinav hikayesi olarak değiştirilmiştir.


Değerlendirmem:

Bir çok açıdan ilkleri barındırdığı için bu animeyi herkesin izlemesini tavsiye ederim. Bir nevi Studio Ghibli'nin ilk animesi niteliğinde bir anime.

Konu çok hızlı işleniyor. Aksiyonun fazla olduğu bazı olaylarda animasyon yerine hareketsiz resimler (sahneler / ekranlar) kullanılmış. Hikaye Studio Ghibli animelerine göre oldukça çocukça. Biraz da müzikal havasında bir anime ki bu yüzden bazı kişilerin hiç hoşuna gitmeyebilir.. Bu animenin kötü yanları olarak bunlar sayılabilir. 

İyi yanları da var tabii. yapıldığı yıla göre bence kilometre taşı niteliğinde bir anime. Yine de kötü yanı daha çok olduğu için MAL'da 6.50 gibi düşük sayılabilecek bir puan almış.

26 Mart 2022 Cumartesi

Guinness Stout Bira

Guinness kutu birayı Carrefour'dan 34,50 TL'ye aldım. 44 Cl'lik kutuda satılıyor. Kutunun tasarımı çok şık. Üst tarafı altın sarısı olması da ayrı bir güzellik katmış. Bu bira hakkında bilmeniz gereken ilk şey bu biranın bizim bildiğimiz normal biralar gibi olmadığı. Guinness, Stout türünde bir bira. Stout da İrlanda'ya özgü koyu renkli bir bira. Ve bu biranın tadı bizim alışık olduğumuz biralardan çok farklı. Biranın içinde arpa maltına ek olarak arpa ve kavrulmuş arpa da var. Yani bizim alışık olduğumuzun aksine sadece arpa maltı kullanmamışlar normal arpa da kullanmışlar.

Bir de Guinness biralar içerisindeki azot topu ile ünlü. Köpüğün sadece bu azot topu ile sağlandığını, normalde hiç köpürmeyen bir bira olduğunu okudum bir kaç yerde. Hatta çok değişik bir bira olduğu için nasıl içilir diye Google'da ve Youtube'da araştırma yaptım. İki tane Tuborg bardağı alıp direk boşalttım bardaklara. Biraz bekleyerek köpüğün tamamen yukarı çıkmasını izledim. Ondan sonra da içmeye başladım.

Tadı daha önce içtiğim hiç bir biraya benzemiyor. Tadın da bir acılık var. Bu acılık şerbetçi otunun acılığı değil. Aynı kahve gibi bir acılık. Daha önce koyu renkli bira olarak Tuborg Amber ve Efes Dark içmiştim. Ben koyu renkli biraları severim ama bunun tadı biraya benzemiyordu. Belki seven çıkar ama Guinness benden geçer not alamadı. Üstelik piyasadaki en pahalı biralardan.

22 Mart 2022 Salı

Mach GoGoGo 1967 Anime

 

KÜNYE:

Tip: Televizyon Serisi

Bölüm Sayısı: 52

Tür: Shounen, Macera, Spor, Arabalar

Yayınlanma Tarihi: 02 Nisan 1967 - 31 Mart 1968

Stüdyo: Tatsunoko Production

Süre: Her bölüm 25 dakika


Tanıtım:

Mach 5 insanoğlu tarafından yapılmış en hızlı ve teknolojik olarak en gelişmiş yarış arabalarından biri. Çeşitli araç gereçler ve güçlü bir motorla donatılmış olup ona karşı çıkmak isteyen herkese zorlu bir mücadele sunuyor. Bu muazzam aracın sürücüsü Go Mifune profesyonel yarış dünyasına dalmayı hayal eden bir genç.

Bunun aksine Go’nun babası ve Mach 5’in yaratıcısı olan Daisuke Mifune oğlunun yarış pistinin yakınına bile yaklaşmasını istemiyor. Her şeye rağmen kız arkadaşı Michi, erkek kardeşi Kurio ve onun yancısı Sanpei, Go’nun tüm zamanların en büyük yarışçısı olmak için çıktığı bu yolda onun en büyük hayranları oluyorlar.

Lakin Go kısa zamanda bunun bu kadar kolay olmadığı öğreniyor. Yolsuz iş adamları tarafından desteklenen rakibi Racer X’le olan zorlu rekabete kadar, Go önündeki yolda pek çok engelle karşı karşıya ve bitiş çizgisini geçmeden önce kanıtlaması gereken çok şey var.

(Tanıtımı Türk Anime TV'den aldım. Onlar da My Anime List'deki tanıtımı çevirmişlerdi.)


Değerlendirmem:

İzlenmeyecek bir anime değil. Yapıldığı yıl göz önüne alınırsa oldukça sürükleyici bir anime. Ama biz 2022 yılındayız ve aradaki onlarca yıldan yüzlerce anime izledik ve binlerce anime izleyebiliriz. Bu kadar çok seçenek arasında Mach GoGoGo ne yazık ki tercih edilmeyi hak eden bir anime değil.

Ben 8 bölümünü izleyebildim.. Çünkü sadece 8 bölümünü Türkçe altyazılı bulabildim.

İyi yanları:

İnsanı gaza getiren bir müziği var. Oldukça sürükleyici bir anime. Karakter tasarımları yılına göre çok iyi. Çocuk olsam şu zamandaki çizgi filmlerdense Mach GoGoGo'yu izlemeyi tercih ederdim.

Kötü yanları:

Sadece 8 bölümünün Türkçe altyazısı var. Çizimler ve animasyon kötü. Arabalar yolda gitmiyor uçuyor resmen. Üzerinde fazla uğraşılmamış bazı yerleri baştan savma yapılmış bir anime yani. Animedeki çoğu şey çocukça ve saçma. Özellikle de küçük kardeş ve maymuna 8 bölüm boyunca gıcık oldum.

Bana göre eksisi artsından fazla olan bir anime.